10 Şubat 2018 Cumartesi
Mimoza Mevsimi
Şubat ayı kış mevsiminin son ayıdır diye öğretilmişti bize hayat bilgisi dersinde ilkokul 2.sınıfta. Mart ile birlikte havalar yavaş yavaş ısınmaya yüz tutar ve ilkbahar gelir. İlkbaharın habercileriyse çiçeklerdir. Yeninden canlanır doğa ve her yeri bambaşka tatlarda kokular sarar. Kimi çiçekler çok güzel kokar ama kimisi de kokmaz. Bana en güzel gelen kokuysa bir süt bebeğinin süt kokusu bir de mimoza ağacının çiçeklerinin kokusudur. Ne yazık ki her iki koku da çok kısa dönemlerde varlığını yitirirler. Ama belki de bu denli kısa süre var olmalarıdır beni bu denli bu kokulara çeken şey.
Her sene kışın son günlerine doğru başlar mimoza kokuları. Çünkü havalar hafif hafif ısınır ısınmaz -hatta ısınmadan bile- güneş sıcak yüzünü ecücük gösterir göstermez, mimoza ağacı sarımsı çiçeklerini açmaya başlar. Adalarda bol bol vardır bu kokular, hele ki bu mevsimde! Ama ben bu güzelim kokuyu almak için Allah'ın her günü adaya geçme zahmeti göstermek zorunda değilim. Şanslıyım çünkü apartmanımın bahçesinde, belki 20 yıl önce dikilmiş, kocaman bir mimoza ağacı var. Bu ağacın kokusuysa sabahın seherinde, şu saatte bile açtığım camımdan odamı doldurabiliyor. Bu bile umut verebiliyor bana! Gelecek güzel günler uğuruna umut veriyor.
"Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde fidanlar kök salıyor
Çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor"
Yıpranmış yüreğimde bir ıstırap, bir son veda
Uzaklarda bir yerlerde savaşlar son buluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder