5 Ekim 2016 Çarşamba

Asılma Depoya Gider.

Kimse sevemez benim gibi sizi...
Kırk yılda bir gelir Kemal gibisi!

  Uzun bir aradan sonra alayınıza merhaba! Hayat denen şey ne acayip değil mi, yıllar geçiyor fark etmesek de. İki yılı aşkın bir süre evvel buluşur hasbihal ederdik cümleten. Özledim o günleri. Fakat o günlerden sonra da hayat devam etti. Hayat devam ettikçe değişiyoruz, dertler yıpratıyor şen seslerimizi. Gülen gözlerimiz gülemez olabiliyor, güzel yüzlerimizde çizgiler dolabiliyor bir şarkıda bahsettiği gibi. Allah her işin hayırlısını versin ama boş-dolu onlarca işler yapıyoruz. Güçler harcayıp deneyimler biriktiriyoruz. Dünya dönüyor gençler, yıllar geçiyor; yine aynı şarkıdan alıntı yapacak olursak.
  Bu uzun süre zarfında neler yaptım, şahsıma düşen tarafını anlatmaya bir yerden başlamaya çalışayım müsaade ederseniz: Bir dönem yazılım eğitimi aldım ve yazılımcı olmayı hayal ettim. Çalıştım, çabaladım. Ama yapamadım. Aslında yaptım. Ama içime sinmedi. "BU BEN DEĞİLİM" dedim kendi kendime ve vazgeçtim. O ara bir şey daha oldu. Bir kız girdi hayatıma ve tüm nevrimi değiştirdi. Daha özgürce uçabileceğimi gösterdi bana. Kollarımı kanat olarak kullanabileceğimi gösterdi. Bir köpeğin başını okşattı. Yıldızların altında uyuyabileceğimi gösterdi, yağmur yağarken sokaklarda şarkı söyleyebileceğimi... Hepsi çok güzeldi ama her şeyin çok güzel olması absürt geldi. Bana değil, ama absürttü işte. Bir taraftan da kalplerini kırdığım insanlar oldu. Her şey oldu oluştu işte. Yaşandı bitti saygısızca denir ya, o derece de değil ama oldu bitti işte. Yok bir saygısızlık, yanlış anlaşılmaya mahal vermeyeyim.
  Siz nasılsınız dostlar? Güzel insanlar...

  Beni beklemeyin. Yazmaya devam edin. Baki kalan hoş sedalar bu hayatta çünkü.

  Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder